OBEZİTE CERRAHİSİ

Obezite, son dönemde özellikle gelişmiş ülkelerde sıklaştığı görülen önemli bir sağlık sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun %8’i obezdir. Kabaca obezite, vücutta sağlığı bozacak oranda anormal yağ birikmesi olarak tanımlanabilir.

OBEZİTE TEDAVİSİ NEDİR?

Obezite, son dönemde özellikle gelişmiş ülkelerde sıklaştığı görülen önemli bir sağlık sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun %8’i obezdir. Kabaca obezite, vücutta sağlığı bozacak oranda anormal yağ birikmesi olarak tanımlanabilir.

Obezite, estetik olarak kötü bir görüntüye neden olmasının yanında birçok akut veya kronik ölümcül hastalığın gelişiminde de rol oynar. Tüm bunlar değerlendirildiğinde obezite ciddi bir sağlık sorunu ve risk faktörüdür.

Kalp rahatsızlıklarından, diyabete, kanserden, kısırlığa kadar pek çok olumsuz fizyolojik ve psikolojik sağlık sorununa yol açan obezite tedavisi mümkün bir hastalıktır. Obezite için, tıbbi beslenme, egzersiz ya da bazı durumlarda cerrahi tedavi seçenekleri de değerlendirilebilir.

OBEZİTE BELİRTİLERİ NELERDİR?

Obezite’nin en başat belirtisi aşırı düzeyde yağ dokusunun vücutta birikimidir. Bunun dışında, nefes darlığı, terleme, horlama ve uyku apnesi, çabuk yorulma, cilt sorunları, sırt ve eklem ağrıları ile benlik saygısında azalma gibi psikolojik sorunlar görülebilen diğer belirtilerdir.

OBEZİTE CERRAHİSİ NEDİR VE HANGİ HASTALARA UYGULANIR?

Özellikle morbid obez (ileri derece) hastaların tedavisi sadece cerrahi yöntemlerle mümkündür. Çünkü ciddi komplikasyon geliştirme olasılığı yüksek bir tür olan morbid obeziteye sahip hastaların çoğu diyet ve egzersiz ile başarıya ulaşma oranları düşüktür. Ayrıca günümüz şartlarında cerrahi tedavi en iyi sonuç veren obezite tedavi seçeneğidir.

Morbid obezite hastalarına uygulanacak cerrahi operasyonlarda mutlaka multidisipliner bir yaklaşım uygulanmalıdır. Hastalar bir endokrinolog, diyetisyen ve gerekiyorsa psikolog tarafından da değerlendirildikten sonra operasyon kararı verilmelidir. Operasyon öncesinde mutlaka bir endokrinoloji uzmanı, hastanın hormonal bir sorununun olup olmadığını ve ameliyata uygunluğunu değerlendirmelidir. Bunun dışında midedeki herhangi bir patoloji oluşumunun tespiti açısından operasyon öncesi endoskopi yapmak da şarttır. Hasta, operasyon öncesi ve sonrası dönemde nasıl besleneceğine ilişkin detaylıyı bilgileri diyetisyenden alır.

Ciddi psikolojik rahatsızlıkları bulunan ya da aşırı derecede alkol ve ilaç bağımlılığı olan kişiler operasyona uygun değildir. Bu tür ameliyatlarda aile içi destek kritik bir öneme sahiptir ve aile desteği eksiksiz olarak hastaya gösterilmelidir.

Obezite için cerrahi tedaviyi tercih eden hastalarda metabolizma değişeceği için başarı açısından tıbbi tedavilerle kıyaslanmaları mümkün değildir. Özellikle tüp mide operasyonu sonrası hastada ciddi iştah kaybı olur, midesi de küçüleceği için yemek yeme miktarı da ciddi oranda düşer. Tüm bu değerlendirmelere rağmen hekimlerin ortak kanısı uygun profildeki hastalar için ilk tedavi olarak daima diyet ve spor olması yönündedir.

Morbid obezite ameliyatları genelde kısıtlayıcı uygulamalar, emilimin bozulmasına yönelik uygulamalar ya da her ikisinin kombinasyonu şeklindedir.  Başka bir engel yoksa tüm ameliyatlar laparoskopik, yani kapalı yöntem ile yapılır.

OBEZİTE CERRAHİSİ UYGULAMALARI NELERDİR?

Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)

Midenin yaklaşık %75-80’inin çıkarılması ile gerçekleştirilir. Midenin kalan kısmı tüpe benzediği için tüp mide ameliyatı adını almıştır. Midenin büyük bölümü alındığı için tüketilen besin kısmı ciddi oranda azalır. Besin alımını azaltarak zayıflamayı sağlayan kısıtlayıcı bir operasyondur. Midenin büyük bir kısmıyla birlikte salgılanan iştah hormonu da azalacağı için hastada ciddi miktarda iştah azalması görünür. Hasta iştahında meydana gelen azalma tüp mide operasyonundaki başarıyı arttıran önemli bir avantajdır.

Tüp mide ameliyatının diyabet ve hipertansiyon üzerine etkisi de oldukça yüksektir. Özellikle yalnızca ağızdan ilaçla tedavi gören diyabetikler ve hipertansif hastaların kullandığı ilaçlara çoğunlukla gerek kalmaz. Bu olumlu etki hastalarda ameliyatın hemen ardından başlar.

Mide Bypassı (Roux-en-y gastric bypass)

Midenin yemek borusundan hemen sonraki çok küçük bir kısmı geride kalacak şekilde büyük bir kısmının bypass edilmesi şeklinde gerçekleştirilen operasyondur. Bu uygulamada mide kısmına tekniğe uygun şekilde ince bağırsak getirilerek dikilir. Dolayısıyla hem mide hacmi küçülür hem de bağırsakların bir bölümü devre dışı bırakılmış olur. Sonuçta hem tüketilen yiyeceklerin miktarı az olur hem de emilimi etkilenmiş olur. Bu yöntemle özellikle insülin bağımlısı diyabetiklerin kan şekeri kontrolü de daha etkili bir şekilde düzenlenir.

HADİ TANIŞALIM

  • Istanbul Adres

    Hasanpaşa Mah. Sarayardı Cad. No:100 Floor:3 No:16
    Kadıköy / İstanbul / TURKIYE

  • Telefon

    +90 216 599 02 15

  • E-Mail

    cendasa@cendasa.com.tr

  • Antalya Adres

    Kızılarık Mah. 2754 Sk. No:1 K:3 D:47 Oficity İş Merkezi
    Muratpaşa / Antalya / TURKIYE

  • Telefon

    +90 242 606 19 53

  • E-Mail

    cendasa@cendasa.com.tr

KVKK metnimizi okumak için lütfen tıklayın. KVKK talepleriniz için firmamıza iletmek için linkteki formu doldurun lütfen.

© Copyright - Cendasa Health
× Size nasıl yardımcı olabilirim?